NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَبْدَةُ
بْنُ
سُلَيْمَانَ
الْمَرْوَزِيُّ
أَخْبَرَنَا
ابْنُ
الْمُبَارَكِ
أَخْبَرَنَا
وُهَيْبٌ
قَالَ عَبْدَةُ
يَعْنِي
ابْنَ
الْوَرْدِ
أَخْبَرَنِي
عُمَرُ بْنُ
مُحَمَّدِ
بْنِ
الْمُنْكَدِرِ
عَنْ سُمَيٍّ
عَنْ أَبِي
صَالِحٍ عَنْ
أَبِي
هُرَيْرَةَ عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
قَالَ مَنْ
مَاتَ وَلَمْ
يَغْزُ وَلَمْ
يُحَدِّثْ
نَفْسَهُ
بِالْغَزْوِ
مَاتَ عَلَى
شُعْبَةٍ
مِنْ نِفَاقٍ
Ebu Hureyre (r.a.)'ın rivayet
ettiğine göre, Nebi (s.a.v.)'şöyle buyurmuştur:
"Bir kimse (Allah
yolunda) savaşmadan ve onu gönlünden geçirmeden ölürse bir çeşit nifak üzere
ölür."
Diğer tahric: Müslim,
imare; Nesai, cihad; Darimi, cihad; Ahmed b. Hanbel, II, 374.
AÇIKLAMA:
Allah yolunda hiçbir
savaşa çıkmadan veya Allah için savaşa çıkmayı samimi olarak gönlünden
geçirmeden ölen bir kimse bir çeşit nifak üzere ölmüş olur. Bu hadis-i şerifte,
din düşmanlarıyla savaşı terkeden kimseler Hz. Peygamberle birlikte savaşa
çıkmaktan kaçan münafıklara benzetilmiştir: "Bir kavme benzeyen kimse o
kavimdendir”[Suyuti e-Camiu's-sağir, II,
175.] hadis-i şerifine göre de münafıklara benzeyen bir kimse
münafıklardan sayılır.
Abdullah b. el-Mübârek
bu hükmün Hz. Peygamber zamanına ait olduğunu söylemişse de ulemanın büyük
çoğunluğu bu hükmün genel olduğunu, binaenaleyh bütün devirler için geçerli
olduğunu söylemişlerdir. Tîbî'ye göre nefisle ve şeytanla savaşı terkedenler de
bu hadisin şümulüne girmektedirler.